21 Aralık 2024 Cumartesi

40 Yıllık Rüyaların Gerçekleşmesi

Bursa Eski Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay anlatıyor:
Merhum Ali Ulvi Kurucu Hocamızla ilk karşılaşmam ve tanışmam 1995 yılında gerçekleşti. 
O yıl "Selam İmam Hatiplim" adlı bir albüm yayımlamıştık. 
Bu özel bir albümdü. 
Özelliği ise sadece İmam Hatipliliklere yönelik eserlerin marş formunda bestelenerek İmam Hatip nesline adanmış olmasıydı. 
Albümdeki eserlerin seçiminde merhum Ali Ulvi Kurucu Hocamızın bir zamanlar İmam Hatip nesli için kaleme aldığı bir şiiri de repertuvara dâhil etmiştik. 
Şiir; "Ey Şanlı Ordu, Ey Şanlı Asker" başlığını taşımaktaydı.

20 Aralık 2024 Cuma

Ahmet oğlum, atlar yerinde duruyor, hepsi iyi!

Hacı Veyiszâde merhumun Konya İmam Hatib Okulu'ndan öğrencisi Eminönü Müftüsü Mehmet Doğru Hoca, Nuruosmaniye Camii Hünkâr Kasrı'nda anlatıyor:

Hacı Veyiszâde Hoca, canla başla ders anlatırken bizlerde, çocukluk hali tabii, dalıp gitmeler olurdu bazan.
Özellikle köylerden gelmiş arkadaşlar o anda, eğer köyünü düşünüyorsa, ona ismiyle hitab eder: 

19 Aralık 2024 Perşembe

Aygırdan fayda yok, gel seninle birlikte şehadet getirelim!

Ladikli Ahmet Ağa ile arkadaşı bir gün manevi bir vazifeye çıkmışlar. 
Dağda iki hanımıyla beraber yaşayan göçebe bir yörüğe misafir olmuşlar.
Hane reisi ağır hasta, hatta sekeråt hâlinde yatakta yatıyormuş. 
Adamın aygır diye çağırdığı iki atı varmış. 
Onlara aşırı derecede düşkünmüş. 
Ölüm döşeğinde bile devamlı surette, "Aygır, aygır!" diye atlarını sayıklıyormuş. 

18 Aralık 2024 Çarşamba

Sen Allah demesini bilirsen, Allah sana da verir.

Zamanın İstanbul Belediye Başkanı ve Valisi Fahreddin Kerim Gökay bir gün Hocaefendiyi çağırır:
-Duydum ki, sen talebe okutuyorsun. 
Nereden buluyorsun bu kadar çok parayı?

Hocaefendi:
-Allah veriyor, der.

Valinin cevabı ilginçtir:
-Allah bana da versin. 

16 Aralık 2024 Pazartesi

Ahmet Mekki Efendi'nin Alimlere Hürmete

Talebelerinden birisi şöyle nakletmektedir:

Bir gün hocamla beraber başka bir talebenin evine gidiyorduk. 
Orada ders vereceklerdi. 
Akşam ezanı da okunmak üzereydi. 
Bir köşe başına geldiğimizde sokağa adım atacağı sırada durdu. 
Daha sonra yolunu değiştirerek başka bir sokaktan ve daha çok dolaştıktan sonra talebenin evine vardık. 

14 Aralık 2024 Cumartesi

Çanakkele Kilitbahir'deki Kaşıkçı Dede

Kilitbahirli Kaşıkçı Dede'nin himmetine şahit olan sonraki yılların büyük velisi Konya Ladik'ten Ahmed Ağa hadiseyi şu şekilde anlatıyor:
15 Temmuz 1915, sıcak bir yaz günü. 
Bir taraftan düşmanın ateşi, öte yandan güneşin harı kavurur yarımadayı. 
Mehmetçiğin en büyük ihtiyacı sudur. 
O günlerde cepheye yeni sevk edilen bir bölük asker, Bigalı köyüne doğru yola çıkarılır. 
Askerlerimize susuzluğun harareti tam çökmek üzeredir ki, yolun sol tarafında çeşme başında sakallı bir dede onlara şöyle seslenir:
-Gelin evlatlarım soğuk su vereyim, gelin doldurun mataralarınızı.

13 Aralık 2024 Cuma

Ben size "Allah gönderdi" diyordum!


Mikdat Temiztürk Hocaefendi anlatıyor:

Gönenli Hocayı sık sık Haydar Karakolu'na götürürlerdi. 
"Nereden buldun, nereden alıyorsun?" diye sorarlardı. 
Hocaefendi hiç şikayet etmezdi. 
"Karakola ifade vermeye gidiyorum" filan kesinlikle demez,"Sohbet etmeye gidiyorum" derdi. 

12 Aralık 2024 Perşembe

Eyyûb Sultan İle Görüşme

Seyyid Abdülhakim Arvasi (1865-1943)'nin uzun yıllar hizmetinde bulunan Kayserili pamuk tüccarı Abdülkadir Bey söyle anlatır:

Bir yaz günüydü. 
Abdülhakim Efendi ile Eyyûb Camii'nde öğle namazını kıldık. 
Sonra Hazret-i Ebû Eyyûb El-Ensârî'nin türbesine girdik. 
Başka kimse yoktu. 
Sandukanın ayakucunda, yan yana diz üstünde oturduk. 
"Yanıma sokul, gözlerini kapa" buyurdu. 

11 Aralık 2024 Çarşamba

Abdülkerim Mahmut Dede Mezarı, Karatay, Konya

Abdülkerim Mahmut Dede Mezarı, Karatay, Konya 
Abdülkerim Mahmut Dede Mezarı, Konya'nın Merkez Karatay İlçesi'nde Kerimler Caddesi üzerinde Topraklık Kerim Dede Camii'nin 100 m. uzağında bulunmaktadır.
Koyunoğlu Müzesi ile arasında sadece bir ev vardır.
Abdülkerim Dede, Konya dergâhında Mesnevihan olan mükâşif Yusuf Sinan Dedenin oğludur.

10 Aralık 2024 Salı

Yan gayışı gırıp gitme, derse dön!

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Mustafa Ateş* anlatıyor:

Hoca Efendi'nin meşhur bir yakalamaları var. 
Hani köyden, kentten, tatilden yeni dönülünce yapılan dalıp gitmeler esnasında... 
Biz öyle dalıp gidince, köye kente, şura bura filân işte. 

9 Aralık 2024 Pazartesi

Konyalı İki Alimin Hacc'da Tütün Atışması

Mehmet Hadimî Hazretleri, tütünün şiddetle aleyhindedir. 

Bunu her zaman söyler ve eserinde de belirtir. 
Devrinin bir başka meşhur âlimi ise, bu konuyu pek umursamaz.
Hatta Hadimî'nin bu konudaki bu derecede hassasiyet ve ciddiyeti makul görmediği gibi, onun bu noktadaki görüşüne de muhalifmiş.
Bu iki meşhur âlim, birbirlerini tanımazlar, sadece isimlerinden ve şöhretlerinden dolayı, gıyâbî tanışıklıkları varmış.

8 Aralık 2024 Pazar

Konyalı Askerler Kim?

Lâdikli iki asker dedemle bayramlaşmaya gelir.
Dedem onlara nerede askerlik yaptıklarını sorar. 
Onlar da Elazığ'da yaptıklarını söylerler. 
Bunun üzerine dedem: 
-Benim orada, Merkez Camii'nde Cuma günleri vaaz eden Muharrem Sırrı adında bir arkadaşım var. 
Onu ziyaret edin, benim de selamımı götürün, der.

6 Aralık 2024 Cuma

Oğlum, sakın imtihana girmeden gitme!

Dini ilimleri öğrenip hafızlığa çalışan bir genç, Üsküdar Müftülüğü'nde imamlık imtihanı açıldığını işitti. 
Fakir ve garipti. 
İmtihan günü müftülüğe gittiğinde müracaat edenlerin çok kalabalık olduğunu gördü.
"Bana burada iş vermezler, elbiselerim eski, yaşım küçük, tecrübem de yok" diye düşünerek tam geri dönmeye karar vermişti ki, o sırada müftülüğün kapısı açıldı ve dışarıya çıkan bir kişi gerilerden onu çağırarak; 

5 Aralık 2024 Perşembe

Hacı Veyiszâde'nin Bedduaları(!)

-Hacı Veyiszâde Hoca Efendi rahmetli hiç kızmaz mıydı? 
Bayram Hoca, ağlamakla gülmek arası bir tavır içinde:
Kızmaz olur mu? 
O da insan, o da kızardı. 
Ama bizler gibi kaynar kazan misâli köpürüp, taşmaz, dökülmezdi. 
Öfkesi bile bir şefkatti, Rahmetullahi Aleyh'in.

3 Aralık 2024 Salı

Kalksa Gözün Perdesi / Şiir

Kalksa gözün perdesi, baksan Hakk'ın hikmetine 
Çifte sancaklar çekildi, Hazret-i İsa'nın inmesine 
Alâmetler belli oldu, Mehdi'nin gelmesine 
Enbiyâlar kılıçlandı deccâlin fitnesine

2 Aralık 2024 Pazartesi

Aldın mı Huri’yi?

Çanakkale harbinde saf ve temiz bir eri, emir eri olarak ayırırlar. 
Fakat, bu Mehmetçik, emir eri olmaya gönlü razı değildir. 
Fakat, bir şey de söyleyemez.
Ne yapsın? 
Askerlikte itaat şart! 
Birgün, kumandanına çıkar ve:
-Kumandanım, ben köyde imamdan dinledim. 
Harpte şehid olanlara Allah, huri kızı verirmiş. 
Müsaade ediniz, düşmanla göğüs göğüse çarpışayım. 
Şehid olayım, Huri kızı alayım, diye rica eder. 

1 Aralık 2024 Pazar

Üçler Mezarlığı Mehmet Tekin'in Mezarı, Karatay, Konya

Üçler Mezarlığı Alvarlı Efe Bendesi Hacı Veyiszade Hizmetkarı Mehmet Tekin'in Mezarı, Karatay, Konya
Mehmet Tekin'in Mezarı, Konya'nın Merkez Karatay İlçesi'nde Mevlânâ Türbesi'nin yanındaki Üçler Mezarlığı'nda bulunmaktadır.
05.07.1932 tarihinde doğmuş ve 24.08.2018 tarihinde vefat etmiştir.

30 Kasım 2024 Cumartesi

Yan gayışları gevşettiniz gine!

Süleyman Güzel anlatıyor:

Bir keresinde Tefsir dersindeyiz. 
Hoca ders anlatıyor, arkadaşlardan bazıları sokağa bakıyor, dikkatleri dağınık.
Hoca Efendi, onların sokağı dikizlediklerini görünce celâlleniverdi. 
Ama mübâreğin celâli de bir cemâldi. 

29 Kasım 2024 Cuma

Bende bunları kesecek testere yok!

M.Ü. İlahiyat Fakültesi Türk İslâm Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mustafa Uzun Ali Ulvi Kurucu'yu anlatıyor:
Ali Ulvi Kurucu, çok nüktedan ve fikra anlatmakta mahir bir zattı. 
Medine'de Osman Efendi ile gittikleri pazarda satılan bamyaları iri bulduğu için almayınca pazarcıya "mâ ındenâ minşâr/Bende bunları kesecek testere yok!" demiştir.

28 Kasım 2024 Perşembe

Ulan, üç defadır görüyorsun, ne zaman imana geleceksin?


Sahaflar Şeyhi El-Hac Muzaffer Özak, İstanbul Bâyezid Camii civarındaki Sahaflar Çarşısı’ndaki dükkânında ticaret; aynı zamanda Vezneciler Camii'nde imamlık ve diğer camilerde vaizlik yaptığı esnada, bir gece rüyasında, Sarayburnu ile Kızkulesi arasında yelkenli bir gemide olduğunu görür. 
Geminin yelkenleri yırtılmış, direkleri kırılmış, deniz, azgın ve dalgalar gemiyi batırmak üzeredir. 
Bir zat Muzaffer Özak'a bir kâğıt uzatır: 
-Bu kâğıdın içindekini oku, bu beladan kurtul, der.

27 Kasım 2024 Çarşamba

Kerâmet bıçakta ise.....

Tahir Büyükkörükçü Hoca'nın oğlu Abdurrahman Hoca anlatıyor: 
Bir gün bir ağabeyimiz babacığıma gelmiş:
-Hocam ben yeni bir araba aldım, arzu ediyorum ki bununla Lâdikli Ahmed amcamızı ziyaret edelim, demiş.

Bunun üzerine ziyareti yapmış, hoş saatler geçirmişler. 
Tam çıkacakları zaman o ağabeyimiz cebinde arabanın anahtarı olmadığını fark etmiş. 
Bu abimiz, Lâdikli Ahmed Ağa’yı görmenin heyecanıyla olsa gerek, koltuğun üzerine düşürmüş anahtarı.
Kapıyı da dışarıdan bilmeden kilitlemiş. 
Sohbetten sonra bakıyorlar ki anahtar arabanın içinde… 
O ağabeyimiz:
-Eyvah, şimdi açmak için kilidi bozacağız, diyor.

26 Kasım 2024 Salı

Siz gelmeyin, biz geliriz!

"İsmail'in Yeri Bolu Dağı Et Lokantası"'nın Sahibi İsmail Çolak anlatıyor:

Ali Ulvi Kurucu'nun vefatından bir hafta evvel İsmail Abi Medine'den beni aradı:
-Üstat rahatsızlandı, dedi. 
-Hayrola, dedim, 
-Beyin kanaması geçirdi ama konuşabiliyor, dedi.
-Sen neredesin? deyince;
-Ben yanındayım, dedi.
-Seni oraya nasıl soktular? dedim. 
-Orasını karıştırma, görüşmek ister misin? dedi, 

25 Kasım 2024 Pazartesi

Mehmed'im, evlâdım, Efe Hazretleri sizi bize emânet etti...

Bayram Hoca anlatıyor:

Hoca Efendinin âşığı iki astsubay vardı, genç. 
Birinin adı Mehmet, öbürünükü de Tevfik'di galiba. 
Alvarlı Mehmed Efe'nin müridleriydi onlar.
Kâzım:
Mehmed Efe kim Hocam?
Bayram Hoca:
Erzurum'un medár-ı iftiharı bir büyük insanlık ve İslâmlık abidesi.
Himmeti hazır olsun. 
Asıl adı Mehmed Lutfi, Manzûmelerinde "Lutfi" mahlâsını kullanmış.

24 Kasım 2024 Pazar

Dua et de şu tefsirimi bitirip öyle öleyim.

Hekimoğlu İsmail Anlatıyor:
İstanbul Müftüsü, daha sonra da Diyanet İşleri Başkanı olan Ömer Nasuhi Bilmen Hoca'ya saygı duyar, ilminden istifade ede bilmek için sık sık ziyaretine giderdim. 
Yine öyle ziyaretlerden birisi çetin bir kış mevsimine rast gelmişti. 
Kapıyı çaldım içeri girdim. 
Evin içi dışarısı kadar olmasa da yine de soğuk sayılırdı.

22 Kasım 2024 Cuma

Düşmanın Şerrinden Allah'a Sığınma Duası

اَللَّهُمَّ نَجِّنِي يا مُذِلُّ يا مُنْتَقِمُ مِنْ عَبِيدِكَ الظَّالِمِينَ الْبَاغِينَ عَلَيَّ وَأَعْوَانِهِمْ، فَإِنْ هَمَّ لِي أَحَدٌ مِنْهُمْ بِسُوءٍ خَذَلَهُ اللهُ وَخَتَمَ عَلَى سَمْعِهِ وَقَلْبِهِ وَجَعَلَ عَلَى بَصَرِهِ غِشَاوَةً فَمَن يَهْدِيهِ مِن بَعْدِ اللَّهِ

Yâ Müzill, Yâ Müntegım; Ey bana haksızlık eden zâlim ve azgın kullarını ve onların yardımcılarını alçaltan ve onlardan intikâm alan Rabbim, beni onlardan koru, onlardan biri bana kötülük yapmaya yeltenirse Allah onu terk eder ve yalnız bırakır, onun kulağını ve kalbini mühürler, gözüne perde indirir. Allah'tan sonra ona kim doğru yolu gösterebilir? 

Birbirinizin gıybetini yapmayın!

Birbirinizin gıybetini yapmayın!

Hucurât Sûresi 12.Âyet

21 Kasım 2024 Perşembe

Sarhoşların Tevbesi

Sarhoşlar ellerinde içki şişeleri ile birlikte Çalıbağ'a gelerek, bir kenara sofralarını kurarlar. 
İçlerinden birisi gidip dedemi çağırır ve:
-Eğer bize taze hurma getirirsen bu içkiyi bırakacağız, tövbe edeceğiz, derler. 

20 Kasım 2024 Çarşamba

Oğlum, bırak şu ineği düşünmeyi!

1952-57 yılları arasında, Konya İmam Hatib Okulunda okumuş, Hacı Veyiszâde merhuma bu tarihlerde öğrenci olmuş, emekli öğretmen Sabahaddin Öztürk anlatıyor:

Hoca Efendi, sınıfta, gözlerini kapatır dersi öyle anlatırdı ama, kimin ne yaptığını, zihnen bile olsa neyle, nereyle meşgul olduğunu bilirdi.
Benim başımdan geçen bir olay var, buna misâl olarak.
İkinci sınıftayız. 
Şubat tatilinden yeni döndük. 
Köyünden dönenlerin kafaları köyle meşgul. 
Benim de öyle..

19 Kasım 2024 Salı

Cebirin Kurucularından Abdülhamid Bin Vâsi Bin Türk

Matematikçi, bilim adamı, Cebir İlminin kurucularından (D. ?- Ö. 986?). 
Asıl ismi; Ebu’l-Fadl ‘Abdulhamid ibn Vâsi’ bin Türk al-Huttelî (el-Cîlî) el-Hasîb'dir.
Dokuzuncu yüzyılda yaşamış bir Müslüman Türk matematikçidir. 
Özgeçmişi hakkında çok az şey bilinmektedir. 
Kendisinin ve yine bir matematikçi olan torunu Ebu Berze'nin taşıdığı ‘İbn Türk’ künyesinden, onların Türk oldukları tahmin edilmektedir.
Bundan dolayı, Ebu Berze Fazl b. Muhammed b. Abdulhamid b. Türk'ün (Ö.Bağdat, 4 Kasım 910), onun torunu olduğu anlaşılmaktadır. 
Hicretin II. ya da III. asırlarında yaşadığı tahmin edilmekte olup, bir rivayete istinaden Halife Vâsık’ın (Ö. 847) devrinde yaşadıkları ileri sürülmektedir. 
Muhtelif kaynaklarda soyunun değişik yazılmış olması münasebetiyle doğduğu ve yaşadığı yer de kesin olarak bilinmemekte ise de bu yerin Hazar Denizi’nin güneyindeki Gilân ya da Çin Türkmenistanı’nın batısındaki Huttal olduğu zannedilmektedir.

18 Kasım 2024 Pazartesi

Benim İnşâallah demeye ihtiyacım yok!

Hatîb’in Ravza’sındaki hoş hikâyelerden biri şöyledir:

Bir adama; “Nereye gidiyorsun?” diye sordular.
O da; “Eşek almak için Künâse’ye (Kûfe’de bir yer) gidiyorum.” dedi.
Ona: “İnşâallah de” dediler.
Adam: “Benim İnşâallah demeye ihtiyacım yok. İşte paralar cebimde, merkeb de Künâse’de.” dedi.

17 Kasım 2024 Pazar

Sanki Cennet'e berat almış gibiydim!

Mustafa Runyun'un Mısır'da Ezher'de okumam için babamı ve beni ikna etmesinden sonra vize almak için Cidde'deki Mısır sefaretine defalarca gittim. 
Muhtelif bahanelerle beni oyalıyorlardı... 
Buradan iş çıkmayınca bir gaflette bulundum ve Türk sefaretine gittim. 
Oradan da eli boş döndüm. 
Runyun ise "Allah'a tevekkül et gel! Dersler başlayacak!" demekteydi. 
Benim de beklemekten canım sıkılmıştı. 

16 Kasım 2024 Cumartesi

Avrupa'ya Cerrahî'yi Öğreten Müslüman Tabib: Ebû’l Kâsım Ez-Zehrâvî

Müslüman cerrahların babası Ebû'l Kâsım Ez-Zehrâvî [H.318/M.930 - H.404/M.1013]

Bir dünya düşünün ki, temizlik yapmak şöyle dursun, onu yapmaya bile günah diyor.
Doktorluğu en şerefsiz bir meslek, adeta cel­latlık sayıyor.
O kadar ki, tıp fakültelerini da­hi kapattırıyor.

Böyle bir şey olabilir mi diyeceksiniz? 
Evet, maalesef, tarih bu çirkin gerçeği yaşa­mıştır. 
Ortaçağın Avrupa’sı, bu akıl ve insanlık dışı yaşayışın içindeydi. 
Avrupalı papazlar, 1163 tarihinde “Papazlar Meclisi”nde aldıkları bir kararla, tıpla ilgili bütün okulları kapattırmışlardır. 
Onlara göre doktorluk, cellatlığa yakın şerefsiz bir meslekti. 
Doktorlar birer sihirbaz ve yalancıydı. 
Doktorluk suçtu. 
Papazlara göre banyo yapmak büyük bir günah, hatta suçtu.

15 Kasım 2024 Cuma

Zeynelabidin'in Meyhaneciye Borcu

Diyanet İşleri başkanlığı din işleri yüksek kurulu üyesi Mustafa Ateş* anlatıyor:

İslah-ı Medaris Profesörü Rektör Ziya Efendi'yi çok övermiş Hoca Efendi. 
Ziya Efendi'nin abisi Zeynelabidin Efendiyi de. 
Ziya Efendi, zekası, gayreti ve ilmiyle meşhur.
Zeynelabidin Efendi de öyle. 
Ancak, Zeynelabidin Efendi'nin farklı bir tarafı var. 
Gençliğinde azıcık serkeşmiş. 
Deli devre günlerinde içtiği zamanlar olmuş.
Hatta öyle ki bir ara ipin ucunu biraz kaçırarak Konya'nın tek meyhanesine epey borçlanmış.

14 Kasım 2024 Perşembe

Gözüyle Görmediği Hiç Bir Şeye İnanmayan Çocuk

Anneyle babası dindar olan bir üniversite öğrenci sapık supuk konuşmaya başlamış. 
Talebenin bu durumuna yakın akrabaları çok üzülmüşler.
Akrabalarından birisi:
-Bunu Ladik'e, Ahmet Ağaya bir götürelim. 
Bize söylediklerini ona da söylesin. 
Bakalım ne olur, deyip talebeyi Ladik'e dedemin odasına getirmişler. 

12 Kasım 2024 Salı

Hayat ölçüden ibarettir.

Eğinli Hoca Efendi, çok güzel, çok ibretli fıkralar, latifeler söylerdi. 
Öyle ki, bir kitap okumuş gibi, bir vaaz dinlemiş kadar istifade ederdiniz. 
İnsanı doyururdu. 
Bir gün demişti ki: 
Arkadaşlar, bir adam varmış. 
Konuşurken heyecana gelir, kendini kaybeder, coşar, taşarmış... 
Böyle zamanlarda ise, sağa sıfırları çok koyarmış. 
Rakamın soluna konulsa zarar vermeyecek bu fazla sıfırlar, sağa konulduğunda, maazallah insanı kepaze eder...

10 Kasım 2024 Pazar

Eğer meleklerden söz ediyorsa, eliyle işâret ederdi!

İstanbul İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Mustafa Tahtalı anlatıyor:

Teravih namazları çok hafif olurdu Hacı Veyiszâde Hoca'nın. 
Belli bir süratte okurdu; Hoca'nın zaten konuşması da süratliydi. 
Çok çabuk biterdi yirmi rekât. 

6 Kasım 2024 Çarşamba

Lâdikli Ahmed Ağa'nın Peygamber Sevgisi

Dedemin muhabbetinin aşın derecede çoğaldığını anlayan hocası: 
-Ahmet! Senin Peygambere olan sevginin azalmaması ve hatta daha da artması için ben biraz gelmeyeceğim, 
Görüşmelerimize belli bir süre ara vereceğiz, demiş.

5 Kasım 2024 Salı

Korkma, merak etme, hapishanede sana Rabia'dan daha iyi bakarlar!

Mustafa Özdamar, Yaşar Gökçek Hoca'ya Said-i Nursî'yi soruyor:

-Siz görüştünüz tabii?
-Evet! 
Ben bir kaç defa gördüm, görüştüm Bediuzzamanla. 
Birincisinde altı yedi yaşlarında filândım. 
Şeyh Said isyanı dolayısıyle İstiklâl Mahkemelerinde gördüm, dinledim kendisini.
Sonra bir iki defa da Konya'da gördüm, görüştüm. 
Ölümünden bir kaç ay evvel, en son Konya'da görüştük. 
Kardeşi Abdülmecid Efendi bizim Konya İmam Hatib'de öğretmendi. 
Onun evinde görüştük.
Urfa'ya gidecekti. Görüştük, konuştuk, kalktık.
Hep birlikte.. 
Kucaklaştık, sarıldık.

4 Kasım 2024 Pazartesi

Dilimin cezasını Şişli Camii'nde çekiyorum...

Mısır'dan Medine-i Münevvere'ye döndüğüm yıllarda, bilhassa 1946 sonrasında, memlekette çalkantılar, siyasi ve dini uyanışlar oluyordu. 
Gelen haberler arasında, Şişli'ye bir cami yaptırıldığını da öğrenmiştik. 
Şişli'nin eski günlerini yani gayrimüslimlerin ya da din ve diyanetle ilgisi az kimselerin oturduğu yerler olduğunu biliyorum ya, kendi kendime; "Yahu Müslüman Türk'ün parası bu kadar da heder edilir mi? Allah'ın kulları, cami yapacak yer mi kalmadı? Maksat reklam mıdır, süs müdür nedir? Şişli'ye cami yapılır mı?" diye söylenmiştim.

3 Kasım 2024 Pazar

Ebu Said Mehmed Hâdimî Hazretlerinden İbretlik Sözler

 Ebu Said Mehmed Hâdimî Hazretlerinden İbretlik Sözler:

* Şüphesiz, dünyanın engelleri çoktur; birbirlerini kovalarlar. 
Olur ki, bunların içine düşersin de, gerçek Sevgili sevgisini kaybedersin.

* Nefsin arzu ve meyillerinden, gayeye, Allah'ın rızasına hiç ulaşamazsın.
Nefsin istek ve arzuları, her fenalığın aslıdır; her ziyan ve rüsvaylığın sermâyesidir.

1 Kasım 2024 Cuma

Lâdikli Ahmed Ağa'nın Nesebi

Akrabamızın büyüklerinden birisi anlatıyor:

Bir gün sohbet esnasında:
-Ahmet Emmi! 
Bu köy halkının kimi Denizli'den gelmiş, kimi doğudan, kimi batıdan gelmiş. 
Hatta dışarıdan Bulgaristan'dan ve Yugoslavya'dan gelen Boşnaklar bile var. 
Bizim sülalenin nereden geldiğini senden öğrenmek istiyorum, demiş. 

31 Ekim 2024 Perşembe

Hocam, cenazeyi bırakıp mı geldiniz?

Şeyhu’l-Kurrâ Eğinli Hacı Hâfız Hasan Hoca verdiği sözde ne pahasına olursa olsun duran bir insandı.
Bir keresinde bir Kur’an merasimine davet olunmuş. 
Bir genç hafızın “Aşere takrib” icazeti merasimiymiş. 
Hocaefendi, Şeyhu’l-Kurrâ olarak merasimi idare edecek, duasını yapacak… 
Geleceğine dair söz vermiş.

30 Ekim 2024 Çarşamba

29 Ekim 2024 Salı

Gurur ve Kibrin Tedavisi

Abdürrahim Reyhânî Efendi'nin (1930-1998) talebelerinden Mehmet Demirok anlatıyor:
1982 yılıydı. 
Hazreti Pir'i saygın bir meslek ve kariyere sahip bir arkadaşla ziyarete gitmiştik. 
Sabah namazından sonra kısa bir sohbet yapmışlar ve herkes dağıldıktan sonra bu arkadaşımız Hazreti Pîr'e:
-Efendim, mesleğim icabı olsa gerek kendimi çok büyük görüyor, o da bende gurur ve kibir meydana getiriyor; kimseleri beğenmiyorum.
Bu hali üzerimden nasıl atacağımı bilemiyorum, diyor.

26 Ekim 2024 Cumartesi

Lâdikli Ahmed Ağa'nın Askerliği

"Lâdikli Âşık Ahmed Hüdâî" Kitap Kapağı
Lâdikli Ahmed Ağa, 16 sene sene askerlik yapmış bir İstiklâl Savaşı gazisidir. 
Kanal Harekâtı'nda İngilizlere karşı arkadaşları ile beraber harp ederken, sağ omzundan hilâl şeklinde yaralanır. 
En yakın dört arkadaşının kahramanlıklarını ve şehit düşüşlerini yaralı bir vaziyette seyreder. 
Sonra oraları düşman istilâ eder.

25 Ekim 2024 Cuma

Ey Hafız! Ezanı, yeryüzündekilere duyuramıyorsun, bari semadaki meleklere duyur!

Hacı Veyiszâde Mustafa Hocaefendi, İslâmî harfler yerine Latin harflerinin kullanılmaya başlandığı 1928 ile Türkçe ezan ve ibadetin yürürlüğe girdiği 1932’li yıllarda, güç şartlar altında talebe yetiştirmeye devam eder.
Sık sık polis baskınları neticesinde karakollarda sabahlar ve baskı ile zulme maruz kalır.

24 Ekim 2024 Perşembe

Üçler Mezarlığı Bekir Elam Mezarı, Karatay, Konya

Üçler Mezarlığı Bekir Elam Mezarı, Karatay, Konya
Bekir Elam'ın Mezarı, Konya'nın Merkez Karatay İlçesinde Mevlânâ Türbesi'nin yanındaki Üçler Mezarlığı'nda bulunmaktadır.
Selçuk Eğitim Enstitüsü’nde tarih öğretmenliği ve Başmuavinlik ve Konya İmam Hatip Okulu'nda müdürlük yapmıştır.

22 Ekim 2024 Salı

Misafir İstemeyen Kadın Sahabe

MiSAFiR iSTEMEYEN KADIN
Misafirperver bir sahabe vardı. 
Hanımı ise her gün kocasının yanında bir kaç misafirle gelmesine artık tahammül edemez olmuştu. Birkaç defa kocasına:
-Sen her gün birkaç misafirle geliyorsun, gelen misafirler, çocuklarımızın rızıklarını yiyorlar, dediyse de kocası, her gün yanında birkaç misafir getirmekte ısrar ediyordu.

21 Ekim 2024 Pazartesi

Lâdikli Ahmed Ağa; aynı anda iki ayrı yerde!

Lâdikli Ahmet Ağa'nın komşularından iki tanesi, ziyarete gelenlerin çokluğunu görünce dayanamazlar ve kendi kendilerine; "Bunda bizim bilmediğimiz kesin bir hal var; yemekten sonra yanına gidelim, soralım, ne varsa öğrenelim" deyip anlaşırlar. 
Akşam, yemekten sonra buluşup hemen Ahmet Ağa'nın odasına giderler. 

20 Ekim 2024 Pazar

Siz de zulmedip gidenlerin yerlerine oturdunuz!...

Hayreddin Karaman anlatıyor:

Hacı Veyiszâde Hoca Efendi'nin bize, mâlâyâni konuştuğunu hiç hatırlamıyorum.
En heyecanlı konuşmaları Efendimiz Aleyhisselâm etrafında cereyan eden konuşmalar olurdu. 
Bu bir. 
Bir de, çok az olarak, Türkiye'de ve Dünya'da, ipin ucunu ellerinde tutan insanların, İslâm'a karşı düzenleri üzerine söylediği sözlerde heyecanlı ve hassas olurdu.

19 Ekim 2024 Cumartesi

Sen üzülme, çünkü haklısın!

Şefik Can, Seyda Hazretleri'yle [Muhammed Raşid Erol (1930-1993)] olan bir hatırasını şöyle anlatıyor: 

Bir arkadaşım vardı, Şinasi Bey isminde. 
Fevkalade bir dostluğumuz vardı kendisiyle, çok iyiydik.
O Kâdirî idi, ben ise Mevlevî idim. 
Bir gün bana:
-Efendim, Adıyaman'ın Menzil köyünde Muhammed Raşid Efendi isminde bir şeyh varmış.
O'na dünyanın her tarafından ziyaretçiler geliyormuş. 
Benim bir akrabam ona bağlı, ticaretle meşgul, arabasıyla gidiyor, arabada yer var, seni de götürelim, dedi.

Çok sevindim:
-Ben, öteden beri hangi yerde bir Allah dostu ismi duyarsam, onu ziyarete gitmek isterim, dedim.

18 Ekim 2024 Cuma

Ağustos'ta İmtihana Oruçlu Girmek...

Prof. Dr. Metin Yurdagür, Ali Ulvi Kurucu'yu anlatıyor:
1969 yılının Temmuz ayının ortalarıydı. İstanbul İmam-Hatip Okulu'ndan yeni mezun olmuş bir grup arkadaş, Yüksek İslam Enstitüsü giriş imtihanlarına hazırlık yapmak üzere, Fatih Camii'nin müezzin mahfilinde Emin Saraç Hocaefendi'den İmam Gazzali'nin Bidayetu'l-Hidaye adlı eserini okuyorduk. 
Haftanın belirli günleri devam eden derslerimizin birinde mahfile, o sırada hiçbirimizin tanımadığı bir zat geldi. 

16 Ekim 2024 Çarşamba

Hızbü'l Ğâyât Vird-i Şerîfi (İhtiyaçlarımızı Gideren Allah'ımızı Tevhid)

 الْوِردُ الشَّرِيفُ المُسَمَّى بِحِزْبِ الغَايَاتِ لِتَوْحِيدِ اللَّهِ الْقَاضِي الْحَاجَاتِ

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم

Sesini yükseltme!

Sesini yükseltme!

Lokmân Sûresi 19.Âyet

15 Ekim 2024 Salı

Hacı Veyiszâde nasıl geliyorsa, onlar da öyle gelsinler!

Eminönü Müftüsü Mehmet Doğru anlatıyor:

İmam Hatib'in ilk senesinde, Tahir Büyükkörükçü Hoca da derslere giriyordu. 
Fakat ikinci sene, matematik dersine bir bayan öğretmen -Remziye Hanım- tayin edilince, Tahir Hoca, Konya İmam Hatib Okulundaki muallimliği bırakmıştı: 
"Kadın muallime bulunan bir mektepte ben muallimlik yapmam!" gerekçesiyle bıraktığını duymuştuk.

14 Ekim 2024 Pazartesi

Lâdikli Ahmet Ağa'nın Gazilik Madalyası

Ladikli Ahmet Ağa'ya; "Askerde iken Sen madalya almadın mı?" diye soranlara:
-Savaştan sonra madalya dağıttılar. 
Geri hizmette bulunan bir askere madalya vermemişler. 
Onun ağlamasına dayanamadım, çıkarttım, madalyamı ona verdim. 
Bir sevindi ki, görecektiniz, demiş.

11 Ekim 2024 Cuma

Bu kadarcık şeker kime yetecek?

Prof.Dr.Mahmut Esad Coşan anlatıyor:

Kalabalık bir grup, Mehmet Zâhid Kotku (1897-1980) Hocamızı ziyarete gelmişler, eve misafir dolmuş. 
Uzun, büyük bir misafir salonu vardı. 
Bir mühendis kardeşimize demiş ki:
-Şunlara şeker tut bakalım!

10 Ekim 2024 Perşembe

İstanbul Deniz Müzesi, Beşiktaş, İstanbul

 İstanbul Deniz Müzesi, Beşiktaş, İstanbul
İstanbul Deniz Müzesi, Türkiye’nin denizcilik alanında en büyük müzesidir, içerdiği koleksiyon çeşitliliği açısından dünyanın sayılı müzelerinden biridir. Koleksiyonunda yaklaşık 20.000 adet eser bulunmaktadır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan İstanbul Deniz Müzesi Türkiye’de kurulan ilk askeri müzedir.

Elhamdülillah, bu sefer de seçimi kazandırdık!

1957 seçimlerine üç gün kalmıştı. 
Halk Partisinden sıtkı sıyrılan herkes gibi Astsubay Mehmet Tekin de Demirgırat'ın siyasi yarışı yine önde götürüp kazanmasını istiyordu. 
Kafası kalbi hep bu fikirle meşguldu.
O gece bir rüya gördü.

9 Ekim 2024 Çarşamba

Bu Nasıl Yaşayış/Şiir/Abdullah GÜLCEMAL

Hakk ile başbaşa ol ve zor olanı başar... 
En ulvi duyguları, hoyratca boşayış ne?.. 
İnsan olarak doğan, insan olarak yaşar.
İnsan olarak doğup, hayvanca yaşayış ne?..

*Gönül Söyler Dil Susar, Abdullah GÜLCEMAL, 1986, s.116.

6 Ekim 2024 Pazar

İkimizin de burada esir durması vatanımız için zararlıdır!

Ladikli Ahmet Ağa askerlik hatıralarını anlatırken şöyle diyor:

Cephenin birisinde arkadaşımla birlikte düşmana esir düştük. 
Esir kampı dağlık bir yerdeydi. 
Etrafı nöbetçilerle doluydu. 
Arkadaşım bana gelerek;
-Ahmet, ikimizin de burada esir durması vatanımız için zararlıdır. 
Ben nöbetçileri meşgul edeyim. 
Sen kaç, kurtul, cepheye git,  dedi. 

5 Ekim 2024 Cumartesi

Aklım sıra Hacı Veyiszâde Hoca'yı imtihan ettim!

Hacı Veyiszâde Hocamızın Konya İmam Hatib Okulundan öğrencisi yayıncı Ahmet Altıntepe anlatıyor:

Ben Hacı Veyiszâde Hoca'yı bir imtihan ettim aklım sıra. 
Hoca Arabca'ya geliyor. 
Ahmet Baltacı Arabca'dan hep on alır. 
Ben, çalışırım çabalarım, yazarım çizerim hep altı alırım.
Bir böyle iki böyle derken bir gün gittim Baltacı'ya: 
-Yanına oturacam, sen ne yazarsan ben de onu yazacam! dedim.

4 Ekim 2024 Cuma

Trigonometriye Tanjant, Kotanjant, Sekant ve Kosekantı Kazandıran Büyük Âlim; Ebû'l Vefâ

Tam adı 'Ebû'l Vefâ Muhammed bin Muhammed bin Yahya bin İsmail bin el-Abbas el-Büzcânî'dir.
H.328/M.10 Haziran 940) yılında Horasan'ın Büzcân kasabasında doğmuştur. 
Bu yüzden 'Ebû'l Vefâ Buzcânî' diye meşhur olmuştur. 
H.388/M.998 yılında ise Bağdat’ta öldü.
Bazı kaynaklarda ölüm tarihi H.387/M.997 olarak geçmektedir. 

1 Ekim 2024 Salı

İstanbul Miniatürk

Miniatürk ya da Minyatür Türkiye Park, Türkiye’deki çeşitli yapıtların maketlerinin sergilendiği 60.000 metrekareyle dünyanın en geniş alana kurulmuş minyatür parkıdır. Miniatürk, Haliç kıyısında bulunan eski bir park alanına kurulmuştur. 30 Haziran 2001 tarihinde temeli atılan Miniatürk, 2 Mayıs 2003 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açılmıştır
Miniatürk bir açık hava müzesi olarak kurulmuştur. Park, girişten biraz alçaktadır. Giriş, yüksek bir platform olarak tüm parkı üstten gözlemleme imkanı sağlar. Sağdan kıvrılan bir rampa yardımıyla giriş platformundan parka geçilir. Parkta şu anda 105 yapıt sergilenmektedir. Bunlar, Türkiye’den seçilmiş tarihi binalar ve yapı topluluklarıdır. Parkın (girişe göre) sol üst bölümünde dünyadan birkaç yapıya da yer verilmiştir. Günümüzde ayakta olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi gibi bazı yapılar o günkü tahmini görünümlerine göre yapılmışlardır.

Yahya ayrılsın bu vazifeden!

Yahya Oğuz Bey, Sanayi Bakanlığı müsteşarıydı. 
"Yahya ayrılsın bu vazifeden!" demiş.
Ertesi gün Yahya Oğuz, atlamış gelmiş İstanbul'a:
-Efendim, emriniz başım üstüne ama, siz hakikaten söylediniz mi, söylemediniz mi diye tahkik için huzurunuza kadar geldim.
Böyle bir emriniz var mı?.. demiş.
-Evet, var... demiş.

30 Eylül 2024 Pazartesi

Çok ağrıma gitti amma, içim de ağlıyor, dışım da...

Hacı Veyiszâde Hocamızın Konya İmam Hatib Okulundan öğrencisi yayıncı Ahmet Altıntepe anlatıyor:

Beşinci veya altıncı sınıftayız. 
Büluğ çağındayım. İnsan baya bir zorlanır bu büluğ döneminde, malum.
İşte okula gidip geliyoruz. 
Yolumuz da, biliyorsunuz bizim Konya İmam Hatib'in yolu, Kız Öğretmen Okulu'nun önünden geçer.
O zamanlar, bir çoğuna garib gelebilecek bir sâfiyet var üzerimizde. 
Harama bakmayacam diye hep başımı önüme eğiyor öyle gidip geliyorum okula.
Bir gün böyle, iki gün böyle derken kızların dikkatini çekmiş bu durum herhalde ki; hepsi de zıpır gibi zaten. 
Bir gün yine aynı şekilde, başım öne eğik vaziyette okula giderken... 
Hep de kaldırımdan ve duvar dibinden gidiyorum, birilerine çarpmayayım diye... 

29 Eylül 2024 Pazar

Zayi Olmaz/Şiir/Abdullah GÜLCEMAL

Günaha keffarettir, gönüldeki gam keder.
Niyet halis olunca emekler olmaz heder. 
Biraz daha sabreyle bak neler göreceksin,
Yaratan ihmal etmez, yalınız imhâl eder. 

*Gönül Söyler Dil Susar, Abdullah GÜLCEMAL, 1986, s.112.

28 Eylül 2024 Cumartesi

Lâdikli Ahmed Ağa'nın Şiirleri İle Alakalı Vasiyeti

Benim beyitlerimi sağlığımda kitap haline getirmeyin. 
Vefatımdan sonra şayet kitap olarak neşrederseniz hiçbir ücret almayın. 
Ücret almanız gerekirse, aldıklarınızı İmam Hatip Okulları, Kur'an Kursları gibi hayır müesseselerine verin.

26 Eylül 2024 Perşembe

Kapalı Çarşı, Fatih, İstanbul

Kapalı Çarşı, Fatih, İstanbul

Kapalıçarşı’nın temeli 1461 yılında atılmıştır.
Dev ölçülü bir labirent gibi, 30.700 metrekarede 66 kadar sokağı, 4.000 kadar dükkânı ile Kapalıçarşı, İstanbul’un görülmesi gereken, benzersiz bir merkezidir.
Adeta bir şehri andıran, bütünü ile örtülü bu site zaman içerisinde gelişip büyümüştür.
İçinde son zamanlara kadar 5 cami, 1 okul, 7 çeşme, 10 kuyu, 1 akarsu, 1 sebil, 1 şadırvan, 21 kapı, 17 han vardı. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
15. yüzyıl’dan kalan kalın duvarlı, bir seri kubbe ile örtülü eski iki yapının etrafı sonraki yüzyıllarda, gelişen sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak bir alışveriş merkezi haline gelmiştir.

Kötü lakaplarla birbirinizi çağırmayın!

Kötü lakaplarla birbirinizi çağırmayın!

Hucurât Sûresi 199.Âyet

25 Eylül 2024 Çarşamba

O zaman belleyememişse şimdi bellesin, geçsin!

Mahmut Toptaş Hoca anlatıyor:

Hacı Veyiszâde merhum, Konya İmam Hatib Okulunda öğretmenlik yaptığı yıllarda, ders yılı sonunda yapılan sözlü imtihanlarında öğrenciye soracağını sorar, sonra da, eğer öğrenci azıcık zorlanacak olursa:
-Şöyle şöyle değil miydi oğlum? diyerek kendi sorduğu sorunun cevabını öğrenciye tekrar ettirirmiş.
Öğrenciyi sınıfta bırakmamak için elinden gelen bütün gayreti sarf edermiş.

24 Eylül 2024 Salı

İçimizde öyle yiğitler vardı ki.....

Ladikli Ahmet Ağa askerlik hatıralarını anlatırken şöyle diyor:

Seferberlikte değil insanlar, hayvanlar bile açtı.
Kazanın içerisinde koskoca bir kemik kaynardı. 

23 Eylül 2024 Pazartesi

Modern Kimyanın Kurucusu; Cabir bin Hayyân

Ebû Mûsa Câbir bin Hayyân (Doğum:721, Tus, İran, Horasan - Ölüm: 815, Küfe, Irak)
Abbâsîler zamanında yaşamış ve İslâmiyet'te fen bilimlerinin temelini atmış olan Farsî çok yönlü bir fen  alimidir.
Simyacı, kimyacı ve eczacı; fizikçi, astronom ve astrolog; tıp ve fizik tedavi uzmanı; mühendis, coğrafyacı, filozof ve sûfi.