Şeyh Sadruddin Muhammed Konevi Hazretlerinin oğlu Saaduddin'in mezarları Şeyh Sadaka ile birlikte idi.
Bir gün merhum Saadüddin Çelebi Hazretleri, hocası Şeyh Sadaka'nın evlerine vardı.
Yol üstünde, Konya içinde, hisar önünde "Zevle Sultan Mescidi" diye bilinen mescidi yaptırmaya başladı.
Bina inşaatı iki arşın yükselmişti.
Saaduddin Çelebi, inşaata bakarak çevresindeki adamlara doğru gülümsedi.
-Bu ne acaip bir binadır.
Kıblesi, tam yerine oturtulmamış, dedi.
Bu sözleri duyan mimar başı Saadüddin Çelebi'nin yanına geldi.
Elini öperek:
-Ey Sultanım, mihrabın kıbleye oturtulmadığını söylüyorsunuz.
Ama kıblename* bunun tersini gösteriyor, dedi.
Saadüddin Çelebi'de ona:
-Beytullah'a bakınız, mihrabın saptığını görünüz, deyince Allah'ın izni ile caminin kıblesi o yana döndü.
* Kıblenâme, Kıblenin tâyinine yarayan pusula.
Cihet ve yön gösteren âlet.
Kıble yönünü göstermek için, bulunulan yere göre özel işareti olan pusula.
Osmanlıdaki adı: Kıblenümâ
- Şeyh Sadruddin Konevî, Ahmet Şeref Ceran, s. 138, 139.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder