10 Ağustos 2024 Cumartesi

Astsubay okulunda Fizik Öğretmeniyim Hocam!

 Konya İmam Hatib Okulu'nun açıldığı yıllarda Öğretmen bulmakta güçlük çekiliyordu.

Sadece Konya'da değil her tarafta öğretmen açığı vardı.
Konya'nın ve Konya İmam Hatib Okulu'nun her şeyi olan Hacı Veyiszâde, bu açığı kapatmak için, nerde bir ehil adam görse, onu göreve çağırıyordu.
İşte o günlerde, bir öğle vakti, Hoca, faytonla, İmam Hatib Okulu'ndan Aziziye Câmiine geliyordu. 
Yaz sonlarıydı, hava güzeldi, faytonun gölgeliği arkaya atılmıştı.
Hacı Veyiszâde, her zaman olduğu gibi, faytonun üstünde de, sağına soluna, etraftaki herkese selâm veriyordu.
Etraftaki insanlar da Hoca'nın selâmını almak için can atıyorlardı, eğer bir yerlerde oturuyorlarsa ayağa fırlıyorlar ve saygı duruşuna geçiyorlardı.

Verenle alanlar arasındaki ihlaslı münasebet öylesine güzelleştiriyor ki zâten güzel olan selâmı. 
Bu hâle, bu kale yabancı olanları bile imrendiriyordu.
Hoca'nın faytonu ritmik rakraklarla Hükümet Meydanı'ndan geçerken etrafta akan kalabalık arasında Said Ademoğlu da vardı.
Said Ademoğlu, Astsubay Hazırlama Orta Okulu'nun Fizik Hocasıydı!
Faytondaki güzel insanla etraftaki kalabalık arasındaki selâm alış verişi dikkatini çekti Ademoğlu'nun.
Çok ciddi, çok candan, çok sıcak bir alış verişti bu. 

Etraftaki insanlardan birine sordu, ihtiram ifade eden kısık bir sesle:
-Kim bu zât?
-Bilmiyon mu?
-Ben Konya'ya yeni geldim de...
-Hacı Veyiszâde!..
-Ne iş yapar?
-Bu memlekâtın direğidir! 
Aziziye Câmiinde İmam, İmam Hatib okulunda Muallim!..
-Teşekkür ederim, sağol!

Şehir içinde gezinmeye çıkmıştı Said Bey. 
Orada burada dolaşırken ayakları onu Aziziye Câmii'ne çekti götürdü.
Öğle ezanları başlayınca, bir abdest aldı, câmiye girdi. 
Namazdan sonra bir şey oldu ki, onun fizik kurallarıyla izahı mümkün değildi.
Hacı Veyiszâde, mihrabdan İmam Odasına gelirken, çevresinde kümelenen cemaatı gönüllerken, daha önce hiç görüşmediği Said Ademoğlu'na ismiyle hitab etti:
Ademoğlu Said Bey! 
Adınız da soyadınız da pek güzel... 
İnşallah yaptığınız iş de güzeldir.

Said Bey büyük bir şaşkınlık içinde cevap veremeden Hoca'nın ellerine eğilirken:
-Ne işle meşgulsunüz? soruysuyla karşılaştı. 
-Astsubay okulunda Fizik Öğretmeniyim Hocam!
-Oooo!.. Âlâ!... dedi Hacı Veyiszâde. 

Sonra da şu teklifi yaptı: 
-Bizim İmam Hatib Mektebimizde Fizik Hocasına ihtiyacımız var. 
Boş gün ve saatleriniz varsa gelir misiniz?

Said Ademoğlu, Hacı Veyiszâde'nin bilgeliği karşısında erimiş gitmişti. 
Red edemedi:
-Gelirim efendim!..

O günden sonra Hoca'nın hayranları halkasına bir de eklendi.

* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.150, 151, 153.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder