12 Şubat 2025 Çarşamba

Hz.Ebu Bekir ile Kuşun Konuşması

Hz. Ebû Bekir, mağaranın çatısındaki bir kusun üç gün üç gece yerinden kımıldamadığını ve bir şey yiyip içmediğini görünce:
-Yâ Rasûlallah! Ben bu kuşa şaşıyorum. 
Zira, biz bu mağaraya geleli yerinden hiç kımıldamadı ve hiçbir şey yiyip içmedi, dedi. 

Derhal Hazret-i Cebrail nazil oldu. 
Havada durarak:
-Yâ Muhammed! Cenab-ı Hak sana selam eder ve buyurur ki; "Hz.Ebû Bekir'in hatırına geleni biliyorum. O kuşa Ebû Bekir ile konuşmasını emrettim. Ebû-Bekir'e söyle o kuşla konuşsun" buyurdu, dedi. 

Sahib-i Vahiy Efendimiz, Cebrail'in söylediklerini ona anlattığı vakit, Hz.Ebû Bekir sevindi ve ilerleyerek:
-Mübarek kuş, yiyeceğin ve içeceğin nerdedir senin, diye sordu. 

Kuş ağladı, bayılıp yere düştü, sonra ayılıp kalkarak ve gülerek:
-Yâ Ebâ Bekir! Sorma bunu bana, bu bir sırdır. 
Hak Teâlâ ile ben Aciz arasındaki sırrı başkasının duymasını istemem, dedi. Hazreti Sıddik da:
-Mübarek kuş! Bana söylemeye memur oldun ise söyle, deyince kuş:
-Hazret-i Adem yaratılmazdan iki bin sene evvel, Cenâb-ı Hak beni halk edince yiyip içeceğimi iki kelime ile kıldı. 
Aç olunca birini söylerim, yani sana düşman olana lanet ederim de tok olurum.
Susayınca diğerini telaffuz ederim, yani sana muhabbet eden hakkında istiğfar ederim de susuzluğum gider, deyince Rasûl-i Kibriyâ ağladı ve ümmetinden bir takımının eşkıyalık ederek Hazret-i Sıddîk'a düşman olacakları için mahzun oldular.

* Menâkıb-ı Cihâryâr-ı Güzîn, Mehmet Gavsî, Salâh Bilici Kitabevi Yayınları, İstanbul, 1972, Sh.15, 16.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder