24 Eylül 2011 Cumartesi

İstanbul Cam ve Porselenleri

İstanbul Cam ve Porselenleri seksiyonunda yaklaşık 2000 civarında eser bulunmaktadır ve bu eserlerin önemli bir bölümü Saray mutfaklarında, birbirinin içine geçen iki mekân olan Şerbethane ve Helvâhane’de sergilenmektedir.

İstanbul’da cam üretimi, III. Selim tarafından cam yapım tekniklerini öğrenmek üzere İtalya’ya gönderilen ve bir süre Venedik'te araştırma yaptıktan sonra Istanbul’a geri dönen Mevlevi Mehmet Dede’yle başlar. Başlangıçta Venedik üretimi camlara benzeyen eserler vermiş olan Mevlevi Mehmet Dede, kısa bir zaman sonra Istanbul cam sanatını oluşturacak ürünler ortaya koyar hâle gelmiştir. Beykoz’da kurulan atölyelerde cam yapımında üç değişik teknik kullanılmış ve bu tekniklerle çeşm-i bülbül camlar, opalin camlar, kristal ve beyaz camlar üretilmiştir. 19. yüzyıldan itibaren İstanbul camları denilince ilk akla gelen Beykoz camıdır. Beykoz camları ile özdeşlenen teknik ise çeşm-i bülbül olmuştur. Günümüz Türkçesinde (bülbülün gözü) anlamına gelen Çeşm-i bülbül, renkli cam çubukların döne döne yükselerek birleştirilmesinden elde edilen cam türüne verilen addır.

Koleksiyonda bulunan ve pahalı olmalarından dolayı sadece Saray’da kullanılmak için yapılmış olan Osmanlı porselenleri ise iki ayrı grup içerisinde toplanmıştır: Eser-i İstanbul damgalı porselenler ve Yıldız Porselenleri. Osmanlı'nın ürettiği ilk porselenler olan Eser-i İstanbul porselenleri, ilk defa Sultan Abdülmecid (1839-1861) döneminde Beykoz’da kurulan atölyelerde üretilmiştir. Bu atölyelerde sır altı tekniği ile yapılmış olan porselenlerin altında, Arap harfleriyle (Eser-i İstanbul) damgası vardır. Eserin üzerini süslemek için kullanılan boyaların rengiyle, porselenlerin altındaki damga genellikle aynı renktedir. En belirgin özelliklerinden biri, üzerlerindeki iri çiçek desenleri olan Eser-i İstanbul damgalı porselenlerin üretimi yalnızca otuz yıl sürmüş, daha sonra mali sorunlardan ötürü üretim durmuştur.

Osmanlı porselenlerinin ikinci grubunu oluşturan Yıldız Porselenleri’nin üretimine, II. Abdülhamid (1876-1909) döneminde, 1890 yılında Yıldız Sarayı bahçesinde kurulan atölyede başlanmıştır. Fabrikanın adı Yıldız Çini Fabrika-ı Hümâyun'dur. Yıldız Porselenleri öncelikli olarak Osmanlı Saray halkının porselen ihtiyacını karşılamak için üretilmiş olsalar da, bunların aynı zamanda yabancı devlet adamlarına ve önemli mevkideki devlet büyüklerine hediye olarak verilmiş olduğu da bilinmektedir. Yıldız Porselenleri, ayrıca Avrupa ülkelerinin imparator, kral, kraliçe, çar ve çariçelerine diplomatik hediye olarak da gönderilmiştir. Avrupa saraylarında, sayıları azda olsa Yıldız Porselenleri’ne rastlamak mümkündür.


 İSTANBUL SAYFASINA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder