Mehmet Tekin anlatıyor:
Nur içinde yatsın, rahmetlik ilk hanımım vardı ve ilk çocuğuma hamileydi.
Doğum biraz müşkül olacaktı.
Erzurum'da Mareşal Fevzi Çakmak Hastanesine getirdim.
Ben oraya köyden Efe Hazretleri'ne koştum.
Toplantı halindeydiler, bir şey diyemedim.
Rahmeti Seyfeddin Efendi Hazretleri:
-Hayrola bir telaşın mı var? diye sordu.
Ben böyle böyle anlattım.
O da:
-Biz söyleyelim, dedi.
-Bizim uşağın hanımı doğum yapacakmış, hastaneye kaldırmışlar falan, dedi.
Elini kaldırdı, dua etti ve dedi ki:
-Oğul kalk hastaneye git, İnşâallah Cenâb-ı Hak kurtarmıştır, dedi.
Gittik baktık, tam o dua saatinde bir oğlum olmuş.
20-25 dakika hastaneye varmıştım ve dediler ki:
-20-25 dakika önce bir oğlun oldu.
Bir ara Efe Hazretleri:
-Bizim uşak geldi mi, dedi.
-Geldi, dediler.
-Oğlum gel bakayım, ne oldu?
-Duanız bereketine Cenab-ı Hak bir oğlan lütfetti.
-Tamam, Elhamdülillah, dedi.
-İsmini ne verdiniz? diye sordu.
-Ne emrederseniz o olacak.
-Ben Sadi isimlerini çok severim, sen de Muhammed ismini çok seversin.
Muhammed Sadi olsun.
Ama diyeceksiniz ki, "Muhammed oğlu Muhammed Sadi olur mu?"
Olur, hatta bir oğlan olsa, tekrar Muhammed koysan, sünnet üstüne sünnet işlersin, dedi.
Daha sonra bir oğlum daha oldu.
Onun adını da Muhammed Lütfi -Efe Hazretleri'nin adını" koyduk, Elhamdulillah.
- Alvarlı Efe Hazretleri, Ahmet Ersöz; s.92.