Ladikli Ahmed Ağa'nın Torunu Ahmed Mehmet Elma anlatıyor:
Dedemin dostlarından Doktor Ahmet isminde biri vardı.
Dedemin vefatından sonra bir ara kabrine ziyarete geldi.
Uğurlamak için Ladik'in altına kadar ona eşlik edeyim, dedim.
Yolun yarısına varınca:
-Ben buralarda evi olan Halil amcayı ziyaret edeceğim, onu ziyaret etmeden de Konya'ya gitmem, dedi.
Neyse beraber gidip Halil amcayı ziyaret ettik ve onunla görüştük.
Oradan ayrılıp tekrar yola koyulunca doktora dedim ki:
-Efendim neden bu adamı ziyaret etmeden Konya'ya gitmem, dediniz.
O bunun sebebini şöyle izah etti:
-Dedeniz arkadaşıyla beraber manevi bir vazifeden dönüşte Ladik'e geldikleri zaman, vakit gece yarısını geçmiş, seher vakti girmiş imiş.
Deden arkadaşına:
-Bir Lådikli olarak sana mahcup oldum, herkes yatıyor seherde, uyanık hiç kimse yok! deyince arkadaşı:
-Ahmet bu taraftaki şu evin üzerine bir bak.
Nasıl nurdan bir direk semaya yükseliyor, demiş.
Deden o tarafa baktığı zaman seherde uyanık olan ve Allah'a ibadet eden kimsenin Halil Ağa olduğunu görmüş.
Vaktiyle bu olayı bana deden anlatmıştı.
"Ladik'e geldiğimde bu adamı ziyaret etmeden gitmememin sebebi budur" dedi.
*Lâdikli Âşık Ahmed Hüdâî, Ahmet Elma, 2011, 5.Baskı, S.16, 101.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder