MÖ 6'ncı yüzyıl ortalarından başlayan ve Büyük İskender’e kadar süren Anadolu’daki Pers hakimiyeti, Soli için de geçerlidir. Ancak MÖ 5'nci yüzyılda kentte sikke basılması kentin bir ölçüde özerkliğini koruduğunu yansıtır.
Soli liman kenti, Hellenistik Dönem'de Seleukos hakimiyeti altındayken parlak bir dönem yaşar.
Seleukos idaresinin MÖ 1'nci yüzyılda zayıflamaya başlamasıyla Soli için de zor günler başlar.
Armenia Kralı Tigranes, kenti yağmalatıp, halkını göçe zorlar.
Romalı komutan Pompeius’un bölgedeki karışıklığa bir son vermek için MÖ 67’de yaptığı reformlarla dağdaki korsanların bir bölümü nüfusu azalan Soli’ye yerleştirilir.
Grekçe Soloi ile başlayan, Latince Soli olarak kullanılan kentin adı, bu olaydan sonra Pompeiopolis (Pompeius’un kenti) olarak değiştirilir.
Roma yönetimi ile birlikte kent yeniden canlılığa kavuşur.
Roma İmparatoru Hadrianus MS 130’da Anadolu’ya yaptığı gezi sırasında artık Roma’nın bir eyaleti olan Cilicia’ya da gelir ve Soli’deki liman çalışmalarına parasal destek verir.
Soli, Hıristiyanlık döneminde bir piskoposluk merkezidir.
Ancak 525’te büyük bir depremle zarar görür ve 7'nci yüzyılda da Müslüman Arap akınlarıyla karşı karşıya kalır.
Günümüze ulaşmamakla birlikte 19'ncu yüzyılda Soli’ye gelen Avrupalı gezginler, kentte tiyatro, tapınak, hamam gibi eserlerin ve nekropolis’in bulunduğundan söz ederler.
Sütunlu Cadde:
Bugün caddede toplam 33 sütun ayaktadır.
Bunlardan 4’ü batı 29’u doğu sütun dizisine aittir.
Korinth düzenindeki sütun başlıklarından bazıları figürlüdür.
Ayrıca bazı sütunların üzerindeki yazıtlardan, caddeye bakan konsollarının Roma imparator ya da üst düzey yöneticilerinin büstlerini taşıdığı anlaşılmaktadır.
Soli Höyük:
Höyük yaklaşık 22 metre yüksekliğinde ve 300 metre çapındadır.
Tepe üzerinde yapılan yüzey araştırmalarında Erken Demir Dönemi’nden, Roma Dönemi’ne kadar tarihlenen keramik parçaları bulunmuştur.
Antik Liman:
Kalıntılarının bir bölümü bugün de görülebilen liman, birbirinden 200 metre aralıklarla düzenlenmiş iki dalgakırandan oluşmaktadır.
Bunlardan batıdaki daha iyi korunmuştur.
Büyük kalker blokların, demir perçinlerle tutturulduklarını gösteren izler halen görülebilmektedir.
Batıdaki dalgakıranın batısı kum yığıntısı ile dolmuştur.
Yapılan ölçümlere göre korunmuş olan uzunluğu 160 metre, eni ise 23 metredir.
Mimari malzeme olarak kullanılan kalker taşların yaklaşık olarak uzunluğu 160 santim, eni 60 santim ve derinliği 60 santimdir.
Doğudaki dalgakıranın çok azı kaldığı için ancak 40 metre kadarı ölçülebilmiştir.
Antik Dönem'e ait liman kalıntısı gözle görülebilen ender ören yerlerinden birisidir.
Çünkü bu bölgedeki limanlar daha çok doğal konumları itibarı ile kullanılmışlardır.
https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/mersin/gezilecekyer/soli-pompeipolis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder