12 Temmuz 2022 Salı

Ya Rabbî, bunları da görüyorsun, beni de...

Gönenli Mehmet Efendi Kitap Kapağı

Gönenli Hoca, Aziz Mahmud Hüdâî Câmii'ne vaaza geliyor. 
Dergâhın merdivenlerinde kadınlar erkekler, gençler, yaşlılar, çocuklar cıvıl cıvıl.

O her zamanki yaşayan şehid edasıyla Hüdâî Hazretlerini dualarla selâmladıktan sonra, camiye geçip de vaaza başlayınca, şunları söylüyor cemaate:
Birisini tutmuşlar bir ağaca bağlamışlar. 

Önce işkence edecekler, sonra öldürecekler adamı.
Çok tenha bir yerde, on nefer eşkıya. 
Ağaca bağladıkları adama: 
-Önce derini yüzeceğiz, sonra öldüreceğiz! demişler.
Adamcağız melûl mahzun etrafına şöyle bir bakınmış, "acaba bir imdat imkânı var mı" diye ama, yok. 
Issız bir yer. 
O on nefer eşkıyadan başka kimse yok.
Bütün ümit kandilleri sönmek üzereyken dua feneri uyanmış adamın. 
Çok içten, çok yürekten, ömründe hiç o kadar olamadığı kadar içten bir yakarışla: 
Ya Rabbi, ya Rabbenâ, ya Rabbel âlemin!.. 
Ey her şeyleri gören, bilen Allahım, sen beni görüyorsun! 
Bunları da görüyorsun, beni de... 
Allahım Allahım, yüce Mevlâm, Rabbim! 
Ya Muîîîn, ya Selâm!.. derken içinin içinde gönlünün derinliklerinde. 
Bir de bakmış ki, on atlı belirmiş az ilerde.
Şimşek hızıyla gelmişleeer ve o on eşkıyanın işlerini bitirmişler gitmişler, elhamdülillah. 
Adamcağızı da çözmüşler, salıvermişler tabii, Elhamdülillâh.
Hadi işine, içtenliğine!.. 
Bu hali, bu ihlâsı, bu samimiyeti muhafaza et!..

* Gönenli Mehmet Efendi, Mustafa Özdamar, Sh. 99, 100.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder