Bitmeyen Helva

"Lâdikli Ahmed Ağa" Kitabının Kapağı

Hayreddin Karaman anlatıyor:
-Bir gün rahmetli Sami Efendi Hazretleri Konya'ya gelmiş ve bir müddet sonra da dooğru Lâdik'e gitmişler... 
Duyar duymaz biz de Lådik'e hareket ettik hemen tabii. 

Hem Sami Efendiyi hem de Ahmed Ağa'yı birlikte görelim diye amma... 
Biz Ládik'e varmadan az evvel, Sami Efendi İstanbul'a hareket etmiş. 
Bizim bu durumdan haberimiz yok tabii. 
Sonra öğrendik. 
Biz Ahmed Ağa'nın evine vardık, elini öpüyoruz. 
Biz daha bir şey sormadan:
-Üzülmeyin, görmek için geldik amma kaçırdık diye üzülmeyin, dedi.

Sonra oturduk, sohbet ettik, yemek yiyoruz. 
Sofra epev kalabalık... 
Yemeği yedik, en sonunda bir helva geldi. 
Küçücük bir tabakta bir porsiyon helva... 
Ben tek başıma kaşıklar bitiririm onu aslında amma, öyle olmadı! 
O sofradaki kalabalık hep birlikte yedik yedik, bitiremedik o bir porsiyon helvayı...

Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.: 76