Diyanet İşleri başkanlığı din işleri yüksek kurulu üyesi Mustafa Ateş* anlatıyor:
Hacı Veyiszâde Hoca Efendi'nin duası çok meşhurdu.
Fakat her yerde aynı duayı etmezdi.
Herkesin ve her makamın durumuna göre ayrı bir duası olurdu.
Davetlere icabet ettiği zaman ev sahibini memnun etmek için çok titizlenirdi.
Bir keresinde birlikte bir davetteydik.
Doktor Sadullah Nutku da oradaydı.
Yenildi içildi, sıra tatlıya gelince Doktor Sadullah Nutku Hoca Efendi'ye:
-Hocam tatlıdan yemeseniz, Lütfen, Siz e dokunur! dedi.
Hoca Efendi'nin şekeri vardı.
Doktor Sadullah Nutku, bunları söylerken, Hoca Efendi'nin, tatlıya uzanan elinden, bileğinden tutmuştu.
Fakat Hoca Efendi, ev sahibini memnun etmek için, daha önceleri, kendi evinde yemediği şeyleri bile yeme nezaketi içindeydi.
Doktor Sadullah Nutku öyle söyleyince, ona:
-Sahtekâr, misâfirlikte dokunmaz!
Dokunur dirsen dokunur, dokunmaz dirsen dokunmaz!.. dedi ve tatlıdan da yedi.
Sırf ev sahibini memnun etmek için yapardı bunu Hoca Efendi.
Geldi de yemedi diye gücenmesinler diye...
* Mustafa Ateş, Hacı Veyiszâde'nin hem Konya iman Hatip'ten, hem de okul dışından özel öğrencileri arasında yer almaktadır.
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.299.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder