Hacı Veyiszâde Merhumun imam Hatip'teki Talebesi Yayıncı Duran KÖMÜRCÜ anlatıyor:
Ben de başkasından dinledim:
-Adamın biri, bir yaz mevsimi, kavun karpuz zamanı, kavun satmaya gelmiş pazara.
Yükünü akşamdan vurmuş arabasına, sabah erkenden Aziziye Câmii'nin oraya gelmiş, arabasını bir kenara çekmiş, atların ağzına torbalarını vermiş, sabah namazı için câmiye girmiş.
Namaz bitmiş, Hoca Efendi sohbete başlamış.
Eee bizim kavuncunun işi var, Hoca sohbet ediyor.
Pazara erken gitmek lâzım,
Kalkıp gitmek istiyor kalkamıyor, oturuyor yerinde duramıyor.
Adam böyle kıvcıyıp dururken, Hoca Efendi bizim kavuncuya ismiyle hitab ederek:
-Kavuncu Ahmet kıvcıyıp durma, otur babam, senin müşterin hazır!.. diyor.
Kavuncu Ahmed de oturuyor gayrı, Hoca Efendi'nin bu uyarısından sonra.
Sohbet bitiyor, cemaat dağılıyor.
Kavuncu Ahmet de çıkıyor tabii herkesten evvel.
Arabasının başına varıyor, atların torbasını alırken biri yaklaşıyor yanına:
-Kaç lira istiyon gavununa?
O gün için râyiç neyse öyle bir fiyat veriyor, toptan...
Alıcı:
-Tamam, götür filân yere yık!..
O günün en iyi fiyatına satıp geçip gidiyor, Kavuncu Ahmet kavununu.
Hem de hiç beklemeden...
* Hacı Veyiszâde, Mustafa ÖZDAMAR, 1997, s.247, 248.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder