29 Temmuz 2023 Cumartesi

Sahtekâr, sabırlı ol, biraz daha otur.

Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hazretleri, Dostları ve Talebeleri
Konya'nın meşhur âşıklarından rahmetli Mehmet Yakıcı bir gün erkenden köyünden bir tulum peynir getirir ve caminin kapısı yanına bırakır. 
Sabah namazı için camiye girer.
O zamanlar Aziziye Camii'nin önü pazar yeri idi. 
Buraya ihtisabın altı denirdi. Üretici, elde ettiği peynir, yağ, üzüm, gibi mallarını burada satardı.
Hoca Efendi'nin sabah namazından sonra, cemaatine kısa bir konuşma yapması âdeti idi. 
Bu konuşmasından maksad da, cemaati işrak vaktine kadar oyalayıp onların da işrak namazını kılmaları ve o namazın ecrini almalarını sağlamak içindi. 
Konuşma bazen da uzayıverirdi. 
O gün de, sabah namazını kıldıktan sonra, Hoca Efendi, âdeti olduğu üzere vaaza başlar. 
Mehmet Ağa, ayıp olur diye kalkıp gidemez ama aklı-fikri hep kapı yanındaki peynir tulumundadır. 
İçinden:
-Hoca konuşmayı çabuk bitirse de, pazar dağılmadan şu peyniri bir an evvel satsam, diye geçirir.
Konuşma uzadıkça da Mehmet Ağa kıpır kıpır kıpırdamaya başlar. 
Hoca bunu fark edince, vaazını bırakıp Mehmet Ağa'ya seslenir:
-Sahtekâr, sabırlı ol, biraz daha otur.
Peyniriyin müşterisi hazır, satılacak işte, der. 

Mehmet Ağa işin sonunu şöyle anlatır:
-Vaaz bitti dışarıya çıktım. 
Bir sürü peynir tuluğu şurada burada yığılı dururken, alıcılar benim tuluğun başına üşüştüler. 
O peyniri kısa sürede yüksek bir fiyatla sattım.

  • Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi ve Ailesi, Mehmet Ali Uz, Sh. 38, 39.
"Hacı Veyiszâde Mustafa Efendi ve Ailesi" Kitabının Kapağı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder