15 Temmuz 2023 Cumartesi

Niğdeli Elvan Velî

 

Ladikli Hacı Ahmed Ağa

Mustafa Özdamar:
- Elvan Dayı'yı tanırsınız herhalde.
Mustafa Dinçer:
-Tanımaz mıyız, tanırız elbet. 
Buraya da çok gelir gider. 
Konyalılar el üstünde tutarlar onu. 
Çok hürmet ederler, çok ikram ederler ama... 

Onun sırrına da vakıf olanı pek yok. 
O da çok derin.
Bir gün yemeğe davet ettim: "Yahu Elvan, gel birlikte bir yemek yiyelim" dedim.
- Ne dedi? Öyle şeylere pek yanaşmıyormuş o. 
Ben para verecek oldum da, Lådik'te ona. 
Oradakilerden biri: "O para mara tutmaz" dedi. 
Bazan mendil serer, para toplar ama kendisine harcamaz. 
Çocuğa çömleğe dağıtıverir. 
Veyahut da gider bir hayır kuru muna teslim eder. Burda bazan köy odalarında kalır, bazan kaybo lur... Ne yer, ne içer, bilen yok! dediler. 

Size ne söyledi Elvan Dayı, kendisini yemeğe çağırdığınızda?
Mustafa Dinçer:
-Yahu Elvan, gel beraber bir yemek yiyelim! dedim.
Şunu söğledi Elvan:
Neler yedi neler yedi bu diş, 
Ne altın olduuuu, ne gümüş!

-Gayb ricâli dediğimiz bilinmez adamlara açılan bir kapı bence bu Elvan Dayı. 
"Niğdeli Elvan Velî" diye anması lâzım tarihin onu. 
Kendisiyle daha topu topu iki kez görüşebildim, ikisinde de harbettik adeta amma, çarpıldım ben doğrusu. 
Mustafa Dinçer:
-Anlaşılmaz halleri var onun da.
Bazan bakarsınız, derli topludur üstü başı. 
Bazan da bir bakarsınız, yerde yatmış yuvarlanmış, toz toprak içinde câmiye girer. 
Kusuruna bakılmaz tabii onun.

-Öyle demiş zaten Elvan Dayı. 
Ahmed Ağa'nın mektubcusu Zekai Bey anlattı:
Elvan Dayı; "Biz vaktıyla çooook çaldık çığırdık, zikir yaptık. 
Sonra sazı kırdık, telleri kopardık
Bizim kusurumuza bakılmaz" demiş. 

Bu mahviyyet erbabında bu harabat ehlinde, yakası açılmadık çooook sırlar var ama, kapılarını kepenklerini açmıyorlar ki... 
Ahmed Ağa, bu mahviyyet erbabından bahsederken: 
İstanbul'un bir manevi sahibi var şu anda... 
Boğaz'da, Belgrad ormanlarında bir keçenin altında gizliyor kendini... 
Siz onu görseniz de, ne tanıyabilirsiniiz, ne bilebilirsiniz... 
Bir paçavra zan ider, üstüne basar geçersiniz!.. demiş.

Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.:154, 155.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder