"Lâdikli Ahmed Ağa" Kitabının Kapağı
Lâdikli Ahmed Ağa, ölmeden birkaç gün evvel, oğlu Zekeriya'ya şunları söylemiş:Oğlum, ben öldükten bir müddet sonra üç kişi gelecek.
Geldikleri zaman şu emanetleri onlara ver.
Ufak bir sandık içinde, bir kaç parça eşyadan ibâret bir emanet bu. Bir şecere, bir hırka, bir mühür...
Sonra da, işte o bir kaç gün içinde:
Ecel gelir yalın yaya,
Günlerimiz saya saya.
Alnı sakar doru taya,
Bindik gayrı gidiyoruz.
Dünya bir imtihan-hâne,
Burda her şey bir bahâne.
Bir binek var pek şahane,
Bindik gayri gidiyoruz.
Tohumları ata ata,
Bazan kalka bazan yata,
İki kanatlı bir ata,
Bindik gayrı gidiyoruz.
Bu dünyâ böyledir geçti,
Kimi geldi, kimi göçtü,
Herkes bineğini seçti,
Bindik gayrı gidiyoruz
Emisine Memisine,
Haber verin cemisine;
Biz ahiret gemisine,
Bindik gayri gidiyoruz.
diye diye, ömür defterini dürmüş ve yine o bir kaç gün içinde Hakka yürümüş...
8 Haziran 1969.
Hanyası Konyası her sene Lådik'e doğru akmış o gün.
Lâdik, Lâdik olalı öyle bir kalabalık görmemiş tarihte hiç.
Sami Efendi Hazretleri Bursa'daymış o günlerde:
"Geliyoruz, biz gelinceye kadar kaldırmayın" diye haber gönderince, cenaze ikindiye kadar bekletilmiş.
Sonra da bir "Şeb-i Arûs" şenliği içinde Lådik'teki merkadine defnedilmiş.
Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.: 62, 63
Lâdikli Ahmed Ağa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder