"Lâdikli Ahmed Ağa" Kitabının Kapağı
Lâdikli Ahmed Ağa'yı bilmeyen yok.
Kerameti çok açık bir insandı Hacı Ahmed Ağa.
Pek çok şeyi açık seçik anlatıverirdi Ahmed Ağa...
Bana müsaade var! derdi Ahmed Ağa.
Ben çocukluğumda Hacı Hafız Hüseyin Özügüzel diye Konyalı bir zatın yanında çalıştım, altı sene.
Bu zat, Ahmed Ağa'yı tanırmış, fakat hepimizde olduğu gibi içinden de biraz şüphe gelirmiş, acaba filân gibi işte...
Lâdikli Ahmed Ağa hacca gideceğinde buna gelmiş:
Ben hacca gidecem.
Bana ihram mihram ne lazımsa hazırlayıver! demiş.
Hacı Hüseyin Efendi manifaturacı ya.
Öyle mi Ahmed Ağa, ben de gidiyorum, beraber gidelim! demiş.
Sonradan kendisi anlattı bunu Hacı Hüseyin Efendi:
Allah bilir ya, benim aslında o sene Hacca gitmeye niyetim yoktu.
Hacı Ahmed Ağa'yı oralarda sınamak için gittim!
Neyse hazırlığımızı yaptık, yola çıktık.
O zamanlar kara yoluyla gidiliyordu daha çok.
Yola çıktık, gidiyoruz Şam'a varınca bir mola verildi biraz tabii.
Ziyaret, ticaret vesaire için..
Bir otele yerleştik.
Ahmed Ağa:
-Oğlum, benim burada, yiğirmi senedir manen arkadaşlığımız olup da daha hiç yüzyüze dünya gözüyle görüşmediğim Selim Sultan isminde bir zat var, onu görmeye gidecem ben! İstersen sen de gel! dedi.
Hüseyin Efendi anlatıyor bunu:
-Tabi Ahmed Ağa, ben de geleyim! demiş, gitmişler.
Bir arabaya atlamışlar gitmişler.
Arabacıya sağa çek, sola dön derken aradıkları evi bulmuşlar.
Hiç okuması yazması olmayan bir adam Ahmed Ağa:
-Ben çoban Ahmat! dirdi.
Kapıyı çalmışlar, bir oğlan çocuğu çıkmış:
Oğlum, baban nerde? demiş Ahmed Ağa.
Çocuk:
-Amca, babam filân dergâhta! demiş.
Arabacıya:
-Çek oraya! demişler, ora gitmişler.
Oraya varmışlar ki dergahta bir devran var.
Zikir, fikir, sema ediliyor...
Zikir biter bitmez devranı idåre eden yeşil sarıklı zat gelmiş Ahmed Ağa'yı kucaklamış.
O zatın yüzü bana doğruydu, diyor Hüseyin Efendi:
Bana, dedi ki "biz Ahmed Ağa'yla yiğirmi senedir arkadaşız daha cismen yeni görüşüyoruz!" deyince ben oradan itibaren estağfirullah çekmeye başladım, içimdeki şüphelerden dolayı.
Bögle agnatırdı rahmetli Hüseyin Efendi.
Ahmed Ağa'nın kerameti açıktı.
Müsadeliymiş o.
Kaynak: Lâdikli Ahmed Ağa, Mustafa ÖZDAMAR Sh.: 40, 41,42
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder