21 Temmuz 2010 Çarşamba

Sarıkamış Destanı, Kars


1914’te bir dram yaşandı. hem de böylesi ne görüldü ne de duyuldu. 22 aralık 1914’te başlayıp, 5 ocak 1915’te biten ve sadece iki hafta süren bir mağlubiyet dramı. tek bir kurşun atmadan ölen, 90 bin asker, 90 bin karanfil, 90 bin kardelen.
kimine göre bir destan, kimine göre bir facia, kimine göre ise bir dram. her ne denirse densin, binlerce vatan evladının, vatanını kurtarmak için mantık sınırları dışında katlandığı büyük yolculuk.

Anadolu nüfusunun 12 milyon olduğu bir dönemde ve üstelik Osmanlı’nın sağdan-soldan cephelere koştuğu bir zamanda, 90.000 Türk askerinin, basiretsiz bir komutan sebebiyle boşuboşuna ölüme götürülmesidir Sarıkamış. “turan fatihi” olma sevdasındaki enver paşa’nın, binlerce insanı dehşetli bir can pazarına taşımasıdır. üzerlerinde sadece yazlık askeri kıyafetleri olan, yol boyunca hastalık, açlık, soğuk gibi nedenlerle, hiç savaşamadan ölen 90.000 askerdir sarıkamış.
yaşanmış bu olay aslında bir bozgundur fakat türk askerinin bozgunu değildir. enver paşa’nın gerçek bir komutan olamayışıdır. enver paşa’nın bozgunudur. niye? işte sebep: ittihat ve terakki’nin güçlü adamı ve sarayın damadı olan enver paşa, acemiydi ve üstelik alay, tümen, kolordu, ordu komutanlıkları yapmadan almanların desteğiyle başkomutan yapılmıştı.

O kadar hazin bir durumdur ki anlatılanlara göre bazı askerlerin sadece çömeldikleri yerde 2 dakika durmalarıyla oldukları pozisyonda donup kaldıkları söylenir. geriden gelenlerin ise manzarayı görüp dondukları söylenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder