Hocası, Ebu Said Mehmed Hadimi (Büyük Hadimi) Hazretleri'ne, vefat eden babasının Hadim'deki medresesine müderris olmasını hocası tavsiye edince Ebu Said Mehmed, memleketine müderris oldu.
Babasının açtığı çığırda yürüyüp, etrafındaki öğrencilere ders vermiye başladı.
Bu günlerde gördüğü bir vakıayı kendisi şöyle anlatır:
Pederim, kabr-i şerifinde murakabeye varmıştım; karşımda temessül eyledi.
Nasihat istedim.
İşte beni görüyorsun ya, dünyanın esbab ve alâkalarından uzağım.
Bu âlemde onlardan hiç biri fayda vermiyor.
Maişet hususunda hırs ve kötü tamahtan sakınarak, Cenâb-ı Hakk'a mütevekkil ve onun ihsanına kâni' ol.
Dünyada sebepleri Yaratan'ı unutup, ihtiyacını zâhirde sebep olan kula bildirirsen, Cenâb-ı Hak seni, en âdi kimseye muhtac eder.
Eğer ihtiyacını herkesden gizleyerek ancak Hazret-i Zülcelal'e arz edersen, dünya bile sana muhtaç olur, buyurdular.
*Oğlunun adı Said idi. Bu yüzden Ebû Said denmiştir.
- Konya Velileri, Hasan Özönder, Sh. 214, 215.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder